Giresun Camii,Türbe ve Diğerler

ZEYTİNLİK MAHALLESİ
Kalenin güneydoğusunda yer alan ve Zeytinlik Mahallesi adını alan semt eski
tarihi Giresun evlerinden oluşur. Korunmaya alınmıştır. Eski evlere meraklı olanlar için
gezilip görülecek ilginç bir semttir.
AKSU DERESİ AĞZI
Giresun-Trabzon sahil yolu üzerinde ve Giresun kent merkezine yaklaşık 4 km.
mesafede bulunan Aksu Deresi Ağzı’nda Rumi takvime göre 7 Mayıs’ta (20 Mayıs)
günlerinde gezi eğlenme ve dinlenme amacıyla binlerce kişi bir araya gelir. Halen her yıl
20-23 Mayıs tarihleri arasında tertiplenen “AKSU ŞENLİKLERİ” ile yüzlerce yıllık
geçmişe sahip Mayıs Yedisi geleneği yaşatılmaya çalışılmaktadır.
SEYYİD VAKKAS TÜRBESİ
İl merkezinin Kapu mahallesinde bulunan 19.Y.Y.’dan kalma bir türbedir. Fatih
Sultan Mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen
Uç beyi Seyyid Vakkas’a aittir. Kendisi 15.Y.Y.’da yaşamış olmasına rağmen türbesi
19.Y.Y.’da yaptırılmıştır.
MİLLET BAHÇESİ KAPISI
Hükümet Konağı’nın önünde bulunan ve Millet Bahçesi olarak anılan parkın
yontma taştan tapılmış kemerli bir kapısı vardır. Kemerin üst ve iki yan taraflarında
bulunan üç kitabeden, parkın “memleket Bahçesi” namı altında ve 1900 (H.1318 9 yılında
zamanın Kaymakamı Nünir Ziya ve Belediye Başkanı Kaptan Yorgi paşa tarafından, eski
valilerden Kadri Bey ve Sırrı Paşa’nın anısına yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
TİCARET LİSESİ VE KAPISI
1904 –1906 YILLARINDA YAPILDIĞI SANILAN Ticaret Lisesi binası ve kapısı
Dorkorini – İyon tarzında olup, Yunan mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Cumhuriyet’in
ilanından sonra askeri kışla olarak kullanılan bina 1945 – 1946 yılından itibaren Ticaret
Lisesi olarak kullanılmaya başlanılmıştır.
KUFA KUYUSU
Pontus devrinde ziyaretgah olarak kullanıldığı söylenen Kufa Kuyusu, kalenin
kuzeye bakan cephesinin eteklerinde, yeni açılan yolun kenarındadır. Kuyunun ağzı 2
metre uzunluğunda, 80 cm. genişliğinde ve kesme taşlardan yapılmıştır. Kuyunun su
seviyesine olan derinliği 7-8 metredir.
HACI HÜSEYİN CAMİİ
1594 yılında Çobanoğlu Hacı Hüseyin tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra yıkılan
camiyi 1861 yılında Dizdarzade Murad Bey’in kızı tamir ettirmiştir. Daha sonra ise
şadırvan ilan edilmiştir. Cami tahtadan yapılmış olup, mimari değeri yüksektir.